Konferansa çağrı metinleri ise şöyle:
” Türkiye’nin dört bir yanını küresel tedarik zincirlerine bağlayan sanayi ve maden havzalarında, kanserli hücreler gibi genişleyip yayılan kentlerin AVM’lerinde, inşaat şantiyelerinde, plazalarında ve bunlar depremlerde yıkıldığında oluşan enkazlarda her nefeste kokusu burnunuza gelen öfkeli bir huzursuzluk var. Bu tespiti çok uzun süredir yapıyoruz. Üstelik Anadolu’nun yeni proleter emekçi halk gerçekliğinin içinde mayalanan huzursuzluklar, çelişkiler ve çatışmaların sınıfsal, politik ve örgütsel arayışlar barındırdığını, egemenlerin bu kesimler üzerinden kolayca rıza devşirdiği siyasal, kültürel mekanizmaların-ilişkilerin aşındığını ve kitleleri düzene gönüllü olarak boyun eğdirmek konusunda egemen sınıfın yer yer zorlandığını da görüyoruz. Buralara örgütlü olarak ve siyasal bir bilinçle yüklenmek gerektiğini de ifade ediyoruz.”
