CHP’li miyim?
Hayır…
Ama CHP benim için bir partiden ötedir. AK Parti, MHP, İYİ Parti falan bir yanadır; CHP bir yanadır. Çünkü CHP, benim de askeri olduğum Türk bağımsızlığı ve aydınlanma hareketinin çatısıdır. CHP, Atatürkçülüğün politika tarafıdır. Nitekim bir Atatürkçü olarak CHP’yi diğerlerinden farklı görmem kadar doğal bir durum yok.
Belki de bu hassasiyetlerim nedeniyle, “Yahu kongre oldu, değerlendirme yazısı yazmadın” diyen eşim dostum oldu.
Bilerek…
Çünkü sıcağı sıcağına yazsaydım gördüğüm iğrençlikler, kabalıklar, tuhaflıklar, seviyesizlikler, sığlıklar üzerine bir yazı kaleme alırdım ve belki de bu yazı dolayısıyla pişman olurdum.
Bu yüzden uzun bir yazı yerine, sosyal medyadan şu kısa paylaşımı yaptım:
“Sevgisizlik, saygısızlık, ilkesizlik, mutsuzluk, umutsuzluk, çirkinlik, kabalık… Bugün CHP kongresini takip etmiş bir Atatürkçü olarak şunları vurgulayayım:
Bir: CHP’nin bu şekilde varlığı, Atatürk ve cumhuriyetin kurucu felsefesini inciten bir hadisedir.
İki: AK Parti ve benzer siyasi yapılar güçlerini sadece ve sadece bu CHP’ye borçludur.
Üç: CHP partiden ziyade öfkeli işsiz güçsüz güruhun bireysel tatminiyet alanıdır.”
Bakınız çok düşünerek kaleme almama rağmen bu bile sert, öyle değil mi?
Ama kongreyi yaşayan aklı başında herkes benim gibi düşünür.
***
Aslında sürekli “CHP” yazıyorum ama son kongreyi bir CHP kongresi olarak görmek de ne kadar doğru, bilemedim.
Çünkü CHP, CHP’lilerden oluşur…
Peki, o kongrede kimler vardı?
CHP’liler derseniz, “Hadi oradan!” karşılığını veririm.
Çünkü benim bildiğim CHP’liler, bağımsızlık ve aydınlanma hareketinin neferleridir. Benim bildiğim CHP’liler, Atatürk’ün devrimci askerleridir. Benim bildiğim CHP’liler birbirlerini mücadele arkadaşı olarak beller ve bu yüzden kol kola vermeyi elzem bir durum olarak görürler. Benim bildiğim CHP’liler, başarının ancak ve ancak omuz omuza yürünerek sağlanacağına inanırlar. Benim bildiğim CHP’liler, ülkenin ve kentin her noktasında cumhuriyete sahip çıkan milleti görüp “Sorumluluğumuz büyük” derler ve birbirlerine sarılırlar.
Peki, kim bunlar?
Söyleyin:
O salondakiler kimler?
O birbirine tahammül edemeyenler…
O birbirini sevmeyenler…
O saygısızlar…
O birbirine çelme takanlar…
O birbirine sürekli laf atanlar…
Kim onlar?
Eğer onlar CHP’li ise, eğer onlar CHP’yi temsil ediyorlarsa, ortada bir CHP yoktur.
Ortada, kendi egoları ve kompleksleri nedeniyle CHP’yi kullanan vasıfsız bir grup vardır.
***
Son söz:
CHP’yi, CHP’nin ne olduğunu bilmeyenlerin elinden almadan CHP kurtulmaz.
Dolayısıyla kongre değerlendirmesine gerek de yok…
Çünkü bugün için ortada bir CHP yok…
………………..
Kim bu Darıca
İlçe Başkanı?
ÜZÜLDÜM…
Neden mi?
Yaşı 70 olmuş, 80 öncesinin en zor dönemlerinde CHP için kavga etmiş, dayak yemiş Cevdet Barış, “Çarşaf listeyi savunuyorum. Ön seçimi savunuyorsak çarşaf listeyi de savunmalıyız. Ben ilçe ve il başkanlıklarımda hep blok liste ile seçildim ve bunu savundum. Ama hata yaptığımı düşünüyorum. İnsanlar zaman zaman hatalarını sonradan görüyor” minvalinde bir şey diyor…
Sonra kürsüye CHP Darıca İlçe Başkanı olduğunu öğrendiğim genç, toy bir çocuk çıkıp bağıra bağıra bağıra Cevdet Barış’ı yerden yere vuruyor. Yok blok liste ile seçilenler bugün çarşafı savunuyormuş da… Yok zamanında neden savunmamışlar da… Ama öyle agresif ki… Sanki düşmanıyla konuşuyor.
Yahu Cevdet Barış zaten “Hata yaptım” diyor…
Daha ne desin?
Ama CHP kültürünü bilmeyen bu saygısız gençler yalnızca CHP’yi yönetmekle kalmıyor, aynı zamanda partinin 50 yıllık neferlerine had bildirmeye kalkıyorlar…
Nerden nereye…
(Not: Kusura bakmayın, Darıca İlçe Başkanı’nın ismini arama motorundan arayıp yazmayı bile kendime zül gördüm.)

By