Evet doğduğun yer kaderindir…
Türkiye’de doğmak, Norveç’te doğmak, Rusya’da doğmak, Filistin’de doğmak…
Hiç kimse doğacağı yeri seçemiyor ve maalesef bazıları hayata 1-0 yenik başlıyor.
Bugüne kadar her yazımda ebeveyn bebek ilişkisine değindim.
İzlediklerimden gördüklerimden sonra içimden hiçbir şey yazmak gelmiyor.
Keşke ölümü çocukların yetişemeyeceği bir yere koyabilsek.
7 Ekim’de başlayan ve hala devam eden saldırılarda hafızama kazınan, gözümün önünden gitmeyecek kareler var.
Gazze Sağlık Bakanlığı yaptığı açıklamada her gün ortalama 110 bebeğin öldüğünü açıkladı.
Evlatlarını kaybedenler, öksüz yetim kalanlar…
Kelimeler boğazımda düğüm düğüm.
Her insanın aynı duyguları hissedeceğini düşünüyorum.
Gazze’den 6 çocuğuyla ayrılmak zorunda kalan bir anne “Benim çocuklarım bunu hak edecek ne yaptı” diyerek ağlıyordu.
Bu sorunun cevabını kim verecek?
Hayatta kalanlar bu tramvayı nasıl atlatacak?
Gazze’de ki soykırımın bir an önce bitmesini bölgede barış ve huzurun sağlanmasını diliyorum.
