Bu yazımızda Çukurbağ Arkeoloji Projesi’nin önemini anlatmaya ve tanıtmaya çalışacağız.
Nikomedya (İzmit’in) tarihine dair bazı bilmemiz gerekenler var. Çukurbağ Projesini anlamak için Roma ve Nikomedya’nın önemini anlamak şart!
Büyük Roma İmparatorluğu’nun başkenti sıfatı ile dünyanın en büyük şehirlerinden biri olmuş olan Nikomedia, endüstri kenti İzmit’in hemen altında yatmaktadır.Batı ve doğu arasındaki jeopolitik konumu ve Propontis’ deki korunaklı limanı sayesinde Nikomedia geçirdiği çok sayıda yıkıcı depreme rağmen Antik Çağ boyunca büyük bir deniz, sanayi ve ticaret merkezi olarak kalmıştır.M.Ö. 74 yılında, Roma İmparatorluğu Bithynia eyaletinin başkenti ilan edilen Nikomedia, Diokletianus’un MS 284 de imparatorluk tahtına yükselmesinden sonra ise Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkenti olmuştur. 284’den 330’a kadar ki 46 yıllık dönemde altın çağını yaşayan kent, Konstantinopolis’in öncüsü ve imparatorluk başkenti olarak hizmet vermiştir.M.Ö. 74 yılında, Roma İmparatorluğu Bithynia eyaletinin başkenti ilan edilen Nikomedia, Diokletianus’un MS 284 de imparatorluk tahtına yükselmesinden sonra ise Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkenti olmuştur. 284’den 330’a kadar ki 46 yıllık dönemde altın çağını yaşayan kent, Konstantinopolis’in öncüsü ve imparatorluk başkenti olarak hizmet vermiştir.Roma şehrinin rakibi olarak düşünülen İzmit!İmparator Diokletianus’un idari başkenti olarak altın çağını yaşadığı 3. yüzyıl sonları ve 4. yüzyıl başlarında inşa edilen görkemli yapıları, birçok Roma edebi kaynağında anlatılmıştır. Örneğin, Diokletianus’un sarayında oratör olan Lactantius, Nikomedia’yı “Roma şehrinin rakibine” dönüştürme girişiminin bir parçası olarak Diokletianus’un kapsamlı inşaat faaliyetlerine atıfta bulunarak bu dönemde inşa edilen saraylar, darpane, liman ve hippodrom gibi birçok yapıdan bahseder.Nikomedya’da yaşadığı ya da öldüğü bilinen bazı tarihi figürlerHannibal, İmparator Diokletianus, İmparator Konstantin, Aziz George ve Santa Barbara.
Çukurbağ Projesi nasıl ortaya çıktı?1999 depremi sonrası, 2001 ve 2009 yıllarında Kocaeli Arkeoloji Müzesi tarafından yürütülen kurtarma kazılarında kent merkezi Çukurbağ Mahallesi’nde hasarlı bir binanın temelinde etkileyici bir Roma yapısına ait renkli mermer kabartmalar (rölyefler) ve heykeller ortaya çıkarılmıştır.
Şu an projeyi kim yürütüyor?Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izni ve Kocaeli Arkeoloji Müzesi işbirliği ile Dr. Tuna Şare Ağtürk tarafından yürütülen proje, Çukurbağ’da ortaya çıkarılan heykel ve mimari kalıntıların detaylı teknik ve ikonografik analizini ve ayrıca bazı saha çalışmalarını içerir. (Tuna Şare Ağtürk, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nde öğretim üyesi ve 2013 yılından bu yana Çukurbağ Arkeoloji Projesi’nin bilimsel yöneticisi)
Çukurbağ Projesi’ndeki en heyecan verici gelişme nedir?2016’daki yeni kurtarma kazıları, antik binanın anıtsal merdivenlerini ortaya çıkarmıştır. Projesi’nin ilk sonuçları, buluntuların, Nikomedia’nın Roma’nın başkenti olarak altın çağını yaşarken, imparator Diokletianus tarafından inşa edilmiş, ve içerisi renkli mermer heykeller, frizler ve mozaik döşemelerle süslü anıtsal bir imparatorluk kompleksinin parçası olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu yapı, Nikomedia’da şimdiye kadar bulunan en kapsamlı arkeolojik keşif olması ve Anadolu’da bu döneme ait şimdiye kadar bilinen tek saray yapısı olması nedeni ile dünya kültür mirası için büyük bir öneme sahiptir.
Projeyi mali açıdan kimler destekliyor?2015-2018 yılları arasında TÜBİTAK tarafından sağlanan ilk mali destek,Harvard Üniversitesi Radcliffe Institute for Advanced Study (2018-2019) ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nden de destek almıştır.Çukurbağ Arkeolojik Projesi’nin detaylı araştırması şu anda Avrupa Birliği Komisyonu tarafından, Oxford Üniversitesi’nden Tuna Şare Ağtürk’ün yürüttüğü Marie Curie projesi “Nikomedia” kapsamında bilimsel yayınlara hazırlık için desteklenmektedir.İzmit BelediyesiKazıda ortaya çıkarılan ‘Çukurbağ Rölyefleri’nin önemi nedir?Çukurbağ rölyefleri, imparatorluk, mitolojik ve agonistik tasvirlerin şaşırtıcı bir kombinasyonuyla neredeyse 55 metre uzunluğunda bir friz oluşturmaktadır. Frizdeki tasvirler, zamanın sosyo-politik koşullarına ve bunların Roma devlet sanatına yansımalarına ışık tutmaktadır. Ayrıca, iyi ölçüde korunmuş boyalarıyla Roma sanatında bilinen tek örneği olan rölyefler, imparatorluk ikonografisinde artan renk kodlaması ve renk sembolizminin gibi konulara da ışık tutmaktadır.
Projenin başında bulunan Tuna Şare Ağtürk’ün 12 Haziran 2022’de tanıttığı bir de kitabı var fakat Türkiye’de dağıtıma çıkmış görünmüyor, heyecanla bekliyoruz!
Bitirirken 2019 yılında Harvard Gazette‘ye röportaj veren Tuna Şare Ağtürk’ün projenin önemini anlattığı sözlerine yer vermek istiyoruz:
“Bu keşif yalnızca bizim çalışma alanımız için değil, Dünya kültür mirası için de son derece önemli.”
“Bu, kayıp antik başkent Nikomedia kenti hakkında şimdiye kadar gerçekleştirilmiş en kapsamlı keşif ve kompleksin içini süsleyen rölyefler üzerindeki tüm temsiller şehrin sosyo-politik tarihine yeni bir ışık tutuyor.”
“Bu, kayıp antik başkent Nikomedia kenti hakkında şimdiye kadar gerçekleştirilmiş en kapsamlı keşif ve kompleksin içini süsleyen rölyefler üzerindeki tüm temsiller şehrin sosyo-politik tarihine yeni bir ışık tutuyor.”
Yazıdaki notlar Çukurbağ Arkeoloji Projesi sayfasından kısaltılarak kullanılmıştır.