Biz vaktiyle M.Alipaşa Mahallesinde oturuyorduk.
Bugünkü ismi Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, önceki ismi Başak Caddesi’nde tek katlı bir evimiz vardı.
Seka işçisi rahmetli babam ve rahmetli annem, o evin tuğlalarını kendi elleriyle dizmişlerdi.
Çok güzel komşularımız vardı. Acı tatlı günlerimizde birbirimize sarıldığımız komşularımız.
Sonra…
Başak Caddesi’nin genişletilmesi kararı alındı.
Caddenin kuzeyinde kalan 25 ev, Namık Kemal Lisesi bahçesinin bir bölümü ile Albay İbrahim Karaoğlanoğlu İlkokulu bahçesinin bir bölümü istimlak edildi.
Evimizden, kırk yıllık adresimizden ıspatulayla kazınıp atıldık.
Karşılığında o dönem için son derece komik bir istimlak bedeli ödediler, ne haliniz varsa görün dediler.
Bu nedenle nerede bir istimlak haberi duysam, için cız eder.
Kolay değildir, adresinizden kazınıp atılmak.

Meslektaşımız Süriye Çatak Tek, bir haber yapmış. Kandıra’nın kuzeybatısında baraj yapımı için istimlak edilecek köylerin durumunu aktarmış.
Haber özetle şöyle:
Küresel ısınma sonucu yaşanacak susuzluk problemini baraj yaparak çözmeyi planlayan DSİ’nin, İstanbul’un su ihtiyacını karşılamak için yapmaya hazırlandığı Sungurlu Barajı İstanbul’un yıllık 115 milyon metreküp su ihtiyacını karşılayacak. Barajın alanının 121,70 hektar, maksimum su kotundan itibaren mutlak koruma alanının ise 203,53 hektar olması planlanıyor. Baraj yapıldığında Akçaova ve Teksen köyünün merkez yerleşim alanı, su altında kalacak. Yağcılar, Avdan, Kubuzcu, Gebeşler, Çalca ve Selametli Mahallelerinin ise arazilerinin bir bölümü kamulaştırılacak.
Yerleşim alanları su altında kalacak Teksen ve Akçaova köylerinde yaşayan vatandaşlar, ÇED süreciyle mücadeleyi başlatmıştı. ÇED toplantısını yaptırmayan köylüler daha sonra ÇED’in iptali için dava açtı. Yerel mahkeme, bölge idare mahkemesi ve Danıştay 1. Dairesi tarafından haklı görülen vatandaşların mücadelesine Danıştay 6. Dairesi’nin kararı büyük darbe vurdu. Danıştay 6. Dairesi, ÇED raporunu olumlu buldu ve sadece Anayasa Mahkemesi yolunu açık tutmak kaydıyla yargı sürecini bitirdi.
Bireysel olarak Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuruların görüşmeleri devam ederken İstanbul Büyükşehir Belediyesi eylül ayı meclis toplantısında Sungurlu Barajı inşaatıyla alakalı DSİ, İSKİ ve İBB arasında protokol yapılması için Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yetki verdi. Verilen yetki ile DSİ barajı yapacak ve İBB ile İSKİ bu yapım maliyetini 30 yılda geri ödeyecek şekilde protokol imzalayacak.

Okuyunca ne kadar gerekli ve faydalı bir proje olarak duruyor değil mi?
Ve elbette öyle.
Ama gelin görün ki, o bölgede yaşayan insanlar öyle düşünmüyor.
Çünkü ata topraklarından, baba topraklarından olacaklar.
Adreslerinden ıspatulayla kazınıp atılacaklar.
Geçen yaz Artvin’e gitmiştim.
Yusufeli Barajı inşa edilirken, su altında kalacak olan ilçe sakinleriyle konuşmuş, aynı öfkeyi onların ağzından dinlemiştim.
Yusufeli Barajı tamamlandı, 270 metre gövde yüksekliğiyle dünyanın en büyük barajlarından biri oldu. Ama Yusufeli sular altında kaldı.
İşte böyle bir şey!

By